7 Mart 2021 Pazar

Değişim, Anılar ve Eski Bir Dost

80'ler, 90'lar, 2000'ler ve ardından 10'lar, sonrasındaysa 20'ler. Hepsi kendinden izler bırakarak geçiyor. Birden kendini 90'larda bulduğun çok fazla an yaşıyorsun. Ya da 2000'lerde. Hani çok sevdiğin birisinden uzun zamandır ayrı kalmışsındır ama bazı sebeplerden dolayı göremiyorsundur ya artık. Sadece hayal edersin, aklında yer eden güzel zamanları, yaptığın eylemleri, kişileri... Kötü olan şeyleri de hatırladığın olur hani. Belki üzerine tekrardan düşünürsün. Sadece düşünürsün ve her şeyin değiştiğini hatırladığın o an, anı yaşamaya çalışırsın. Anılar peşini bırakırsa tabii. Neden özlem duyarız? Neden o dönem üzerine sürekli düşünürüz ki? Sanırım sorumlusu değişim. Artık eskisi gibi bir heyecan bulamama, bazı şeylere gücünün kalmamış olması, hayatın karşına farklı zaman-mekanlarda farklı tiplemeler çıkararak sana güzel dersler vermesiyle değişime uğrama ve bu dersler sonrası saf olan bir şeyler arayışına girip, zaman ilerledikçe bu arayışın ne kadar anlamsız ve asla sonuca ulaşmayacak bir eylem olduğunu anlayıp, anılarda o duyguyu yeniden hissetme çabası... 

İnsan belirli bir yaştan sonra kendi evrenini yaratır derler. Evrenimizi yaratırken her şey istenilen şekilde ilerlemeyebilir. Hele ki bu yaratılan evrenin baş rolünde insan karakterinin olması, aslında hiçbir şeyin istenilen şekilde ilerlemeyeceğinin en büyük sebebidir. Dokuz yaşında tanıdığın insanlar ve yirmilerinde tanıdığın insanlar, değişen dünya ve değişen senle birlikte, kendi evreninde bambaşka noktalardadır. Zamanla onlar da değişmiştir. Onları yorumlaman, onlara bakış açın, yaklaşımın, edindiğin tecrübelerle bambaşka bir hal almıştır.  Seni değişime zorlar. Kendini korumak için. Herhangi bir zarar gelmesi durumuna karşı açık hedef olmaman için. İnsanlar tarafından bir kez daha hayal kırıklığına uğramamak için. Harcadığın, geçirdiğin zamanın aslında hiçbir gerçekliğinin olmadığını görmemek için. Eski bir dostun aklına gelir birden: Yalnızlık! 

Hiçbir zaman sana zarar vermeyen o eski dostun. Kabuğuna çekildiğin o dönemde hep seninledir. Seni hayal kırıklığına uğratmaz, sana yalan söylemez, küçük hesaplar yapmaz, samimidir, oradadır, olduğu gibi gelir, maskesi yoktur, seni gerçekten sever. Adeta bir yavru köpek gibi. Artık senin bir parçan olmuştur. Edindiğin kötü tecrübelerden sonra, çok susayıp içtiğin bir bardak su gibi gelmiştir sana. Benimsersin, çokça paylaşırsın. Ve seni tüm o olumsuzluklardan uzaklaştırarak, gelebilecek tüm olumsuzluklar için de bir kalkan görevi üstlenir. Kimseye ihtiyaç duymazsın, kimseyi umursamazsın, kimseyi ciddiye almazsın. Eskiden olduğu gibi. Kalkanın dışında kalmıştır artık o kısım. Ve seni o en sevdiğin duygulara taşır; eski yıllara. Eski zaman üzerine daha çok düşünürsün, hepsini canlandırırsın. Eski bir dostun sana yaptığı bu iyilikle istediğin, özlediğin o anlara gitmek artık bir alışkanlık haline gelmiştir. Ve sonrasında artık ikisinin bir bütün olduğunu ve aslında bunun bir döngü haline geldiğini görerek vazgeçemediğin bir parçan haline gelir. Hayat döngünde bir rutine dönüşmüştür. Bazı insanlar bunu anlamaz, anlamalarını beklemezsin, ne kadar basit bir beyinmiş der geçersin. Kendini anlatmaya, anlamaları için çabalamaya, bir şeyleri ispatlamaya ne gücün vardır ne de zamanın. Değişimi iliklerine kadar hissederken tüm bunlar olmaya devam eder ve sen tamam diyerek yoluna devam edersin. 

Beklentiler üzer derler. Bunu hayatının bir parçası haline getirdikten sonra bir huy edinerek kimseden hiçbir şey beklemeden hareket etmeye başlarsın. En iyisini umut etmeyi, en kötüsünü beklemeyi öğretir sana. Büyüdüğünü hissedersin, kuralları koyanın sen olduğunu, kimin ne derecede hayatına dahil olacağını senin belirlediğini, nelerin sana iyi geldiğini artık çok net bir şekilde yorumlayabildiğini görürsün. Ne bir olaya ihtiyacın vardır ne de bir kişiye. Tek ihtiyacın olan şey müziğin, kahven ve yazmanı bekleyen bir ekrandır sadece belki de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Doğru Zaman-Doğru Ruh

Zaman geçiyor, saatler işliyor Ve yalnızlığınla yine baş başasın  Bunu seçiyorsun, saklanmayı  Tüm insanlardan, tüm ruhlardan Bazen kendinde...